Kendi Kendine Liderlik (Self Leadership)
Tarihsel seyrine bakıldığında toplumların
hemen tamamında karşılaştığımız liderlik olgusu, özellikle 20. yüzyılın ilk
çeyreğinden itibaren bilimsel mânâda incelenmeye başlanmıştır. Literatürde
kişinin çevresini etkileyebilme gücü olarak karşımıza çıkan bu kavram,
değişen dünyada yeni boyutlarıyla değerlendirilmekte ve üzerinde çok sayıda
araştırma yapılmaktadır.
Günümüz
dünyasında her alanda yaşanan değişim ve gelişmeler örgütlerde verimliliğin ve
performansın artırılmasında; lider, yönetici, lider yönetici ve çalışanlar
arasındaki süreçsel yolda daha da önemli bir hal almış durumdadır. Teknoloji,
bilim, sanat ve sosyal alanda sonu gelmez yeniliklerin gereği olarak uyum ve
nitelik olgusu artık bireysel düzeyde daha çok öne çıkan bir kavram biçimidir.
Bireylerin kendilerini daha işlevsel hale getirmeleri ve kendilerine liderlik
edebilmeleri örgütlerin geleceğinde hayati bir rol oynamaktadır.
Genel anlamda “etkileme ve harekete
geçirme gücü” olarak tanımlanan liderlik olgusunun çeşitli türleri bulunmasına
karşın “kendi kendine liderlik” 20. yüzyılın son çeyreğinde konu edilir olmuş,
21. yüzyılda daha fazla gündeme gelerek üzerinde kafa yorulan bir unsur
şeklinde yerini almıştır. Kendine yön verebilen ve bunu örgüt amaçlarıyla
örtüştüren bireyler, iş dünyasında daha çok tercih edilmektedir.
Kendi kendine liderlik (self leadership)
ile ilgili ilk önemli çalışmaların 1980’li yıllara dayalı olduğu görülmektedir.
Kendi kendine yönetim ve kendi kendine kontrol sürecinden geçerek ortaya çıkan
bu kavram, bireyin kendini yönetsel ve motivasyon anlamında etkilemesine
dayanmaktadır.
Charles Manz’a göre (1986) kendi kendine liderlik, kişinin bireysel veya
örgütsel başarıyı elde etmesi için kendisini motive etmesi, davranışlarını
kontrol etmesi ve kendisini etkileyerek yönlendirme süreci olarak tanımlanmıştır
(Kör, 2015).
“Öz liderlik yönetim tarzıyla, çalışanın
kendini yönlendirmesi ve başarılı olması için gerekli olan motivasyonu kendi
kendine sağlayarak iş sürecinde başarılı olması amaçlanmaktadır” (Ay, 2017).
Bir başka ifadede ise “Kendi kendine
liderlik, gerek gözlemlenen (fiziksel) düzeyde, gerekse gözlemlenemeyen
(zihinsel) düzeyde gerçekleşen bir süreçtir (Doğan, Şahin 2008) şeklinde
yorumlanmaktadır.
Kendi kendine liderlik, öğrenmenin çeşitli
kademeleri ile gerçekleşir ve yönetsel boyut kazanır. D’Intino ve diğerlerine (2007:105)
göre kendi kendine öğrenmenin amacı bireylerin belirli davranışsal ve bilişsel
stratejileri öğrenmeleri, uygulama yapmaları ve hem yaşamlarını hem de işlerini
iyileştirmeleri için kendilerini yönetmeleridir (Uğurluoğlu, 2010).
Çağımızda
kendi kendini yöneten takımlara doğru bir yönelme olduğu gerçeğinden yola
çıkarak, artık geleneksel liderliğin aksine, liderliğin birçok rolünün takım
üyelerince paylaşıldığı ya da ortaklaşa kullanıldığı, yani paylaşılan
liderliğin daha etkili olduğu örgütsel yapılanmalara doğru bir eğilim olduğu
görülmektedir (Türköz, 2010:51).
Temel bazı açılardan baktığımızda da
günümüz örgütlerinde birimlerin kendi içlerinde bir kişiden direktif alma
yerine çeşitli güçlendirmeler yoluyla takım bireylerinin kendilerini yönetmeleri,
sorumluluk almaları beklenmektedir. Verimliliği artıracak bu yaklaşım tarzı,
esasen genel anlamda da performansın yükselmesini sağlayacaktır.
Lovelace
ve diğerleri (2007) çalışanların öz liderlik becerilerinin geliştirilmesi,
çağdaş kuruluşların dinamik, karmaşık iş sistemlerinin yarattığı sorunlar için
önemli bir potansiyel sunmaktadır. Bu tartışma için daha da önemlisi, kendi
kendine liderlik; atanmış liderlere talepleri azaltmakta ve etkili kontrolü
artırmayı önermektedir. Bu liderlerin öz liderlik stratejilerini hemen
uygulamaları ve belki de en önemlisi, uzun vadede işlerini yerine getirirken
kendi yönünü bulabilmeleri için çalışanların kapasitelerini kullanmaları ile
sağlanabilir (Özsoy, 2012:95).
Manz’a
göre (1986:586-587) kendi kendine yönetim,
organizasyonda olumlu yönde değişime neden olan davranışların daha kolay bir
şekilde yapılabilmeleri için modeller geliştirilmesi ve stratejiler
oluşturulması yaklaşımlarını içermektedir. Kendi kendine liderliğin belirli
stratejileri bulunmaktadır (Türköz, 2010:51).
KENDİ
KENDİNE LİDERLİK STRATEJİLERİ
Davranış
Odaklı Stratejiler
Bu
strateji daha çok, ödüllendirme, cezalandırma ve disipline olmakla ilgilidir.
Temelde, insanın kendini ödüllendirmesi kolaydır ama cezalandırma konusunda
farklı tutumlar ortaya çıkabilmektedir. Kayral’ın (2016) çalışmasında da
değinildiği üzere, davranış odaklı
stratejiler; bireyin kendini gözlemlemesi ve hedeflerini
belirlemesi, kendini ödüllendirmesi ve cezalandırması ile kendine hatırlatıcı
ipuçları belirlemesi şeklinde ortaya koyacağı stratejiler sayesinde kendisi ile
ilgili farkındalığını artırarak davranışlarını yönetmesine yardımcı olmaya
odaklıdır.
· Kendini gözlemleme (self-observation)
· Hedef belirleme (self-goal setting)
· Kendini ödüllendirme (self-reward)
· Kendine yüklenme (self-punishment)
· Kendine hatırlatıcılar belirleme (self-cueing)
Manz ve Neck (1999: 21-35) ve Manz ve Sims (1980: 364)’e göre kendini gözlemleme; çalışanın, neden, ne zaman ve hangi şartlar altında belirli davranışları sergilediği hakkında bilgi sahibi olmasını kapsamaktadır. Bir bakıma, farkındalık düzeyinin artırlmasını içerir. Bu tür farkındalık, etkisiz ve verimsiz davranışları ortadan kaldırmak veya değiştirmek için gerekli olan bir adımdır (Doğan ve Şahin, 2008).
Bir
iş yerinde yer alan çalışanların kendilerine belirli hedefler belirlemesi
performansa bağlı olarak değişmektedir. Kendi performansının farkında olan
bireyler daha başarılı olmaktadırlar. Hedefler, kariyer açısından olduğu kadar
özel yaşam açısından da belirli vadelere göre belirlenmelidir. Kendi kendini
ödüllendirme ise motivasyonu artırıcı bir unsurdur. Kendine yüklenme
(cezalandırma) ise yapılan hataların düzeltilmesini amaçlamalıdır.
Hatırlatıcılar, hedefe giden yolda bireyin kendi kendine yaptığı hatırlatıcı
materyalleri ihtiva eder.
Doğal Ödül Stratejileri
Kendi
kendine liderliğin doğal ödül boyutu, yapılacak işin olumlu yönlerinin ön plana
çıkarılması yaklaşımını esas almaktadır. Bir başka ifadeyle, doğal ödül
dışarıdan herhangi bir etki olmadan bireyin hoşuna giden davranışlara
odaklanmasına ve hoşuna gitmeyen davranışlardan uzaklaşmasına yöneliktir (Kör,
2015). Özsoy (2012) doğal ödül stratejisini iki alt maddede değerlendirmektir.
Bunlar şu şekildedir:
Doğal Ödüller Üzerine Göreve Odaklama:
Göreve
ait ödüller bireyin hoşlanacağı görevin parçalarını tanımlama ve
geliştirmektir. Böylece görev kendiliğinden doyurucu hal alır.
Doğal Ödüller Üzerine Düşünceyi
Odaklama: Doğal ödüller üzerine düşünceyi odaklamak,
görevin olumsuz yönleri yerine zevkli kısımlarına düşünceyi odaklamaktır.
Yapıcı
Düşünce Modeli Stratejileri
Bu
düşünce modeli zihinsel modellerle ilgili olarak geliştirilmiştir. Kayral
(2016); Manz (1986) ve Neck ve Manz’a (1992) dayanarak yapısal düşünmenin
işlevselliği öne çıkardığını ifade etmektedir:
“İşlevi
olmayan inanç ve öngörüleri tanımlamayı ve ortadan kaldırmayı, hayal etmeyi ve
kendi kendine pozitif konuşmayı uygulamayı içermektedir. Burada altı çizilen
nokta, bireyin kendi zihinsel modellerini kontrol edebilmesi ve
yönetebilmesidir”. Düşünce ve
varsayımlar, zihinsel betimleme ile kendi kendine konuşma süreçlerini içeren bu
modelin performansa olumlu etkilerinin olduğu ifade edilmektedir.
İşgörenlerin kendi kendine liderlik özelliklerini belirlemek amacıyla Houghton ve Neck (2002) tarafından kendi kendine liderlik ölçeği geliştirilmiştir (Konan ve Atik, 2015). Kendine
kendine liderlik (Self Leadership) olgusunun ölçeklendirildiği Öz Liderlik
Ölçeği’nin Türkçe’ye çevrilerek uyarlanması ve güvenirliği konusunda yapılan
çalışmalar da bulunmaktadır. Sığrı, Tabak, ve Türköz’ün (2013) öz liderlik
ölçeği konusunda Türkçe’de güvenirlik ve geçerliğini inceledikleri
çalışmalarında elde ettikleri sonuçlar da genel olarak ölçeğin Türkçe formunun
kabul edilebilir düzeyde olduğu yönündedir. Makalelerinde özet olarak şu
ifadeler yer almaktadır:
Araştırma
Ankara ilinde Savunma Sanayi sektöründe çalışanlar arasında üç farklı örneklem
ile yürütülmüştür. Doğrulayıcı ve keşfedici faktör analizleri sonucunda,
ölçeğin orijinal ölçekte olduğu gibi “davranış odaklı”, “doğal ödül” ve “yapıcı
düşünce modeli” stratejilerinden oluşan üç boyuttan meydana geldiği
görülmüştür. Ancak bu boyutların altında iki ayrı faktör olan “hedef belirleme”
ve “başarılı performans hayal etme” faktörlerinin bu çalışmada tek bir faktör
altında yer aldığı, bu nedenle de orijinal ölçekte dokuz olan faktör sayısının
bu çalışmada farklı olarak sekiz faktörden meydana geldiği belirlenmiştir.
Oluşan yeni faktör, “kendine hedef belirleyerek başarılı performans hayal etme”
olarak adlandırılmıştır. Elde edilen bulgular Öz Liderlik Ölçeğinin Türkçe Formunun
kabul edilebilir değerlerde güvenilir ve geçerli bir ölçek olduğunu
düşündürmüştür (Sığrı, Tabak, Türköz, 2013).
KENDİNE KENDİNE LİDERLİĞİN
PERFORMANSA VE VERİMLİLİĞE ETKİLERİ
İnsan
odaklı yaklaşımların da etkisiyle örgütlerde verimlilik, kalite ve performans
ölçütlerinin bireyden başlayarak genele yayıldığı ve örgütlerin öğrenen
organizmalara doğru ilerlemesinde önemli bir rol üstlendiği görülmektedir.
Örgüt belleğinin korunması ve geliştirilmesinde de kendi kendine liderlik
olgusu büyük önem taşımaktadır.
Kendi
kendine liderlik, performansın ve verimliliğin artırılmasında önemli etkenler
arasında olduğu kabul edilmektedir. Örgütlerde insan faktörünün en önemli unsur
olduğunun anlaşılmasıyla birlikte çalışanların güçlendirilmesine yönelik
uygulamalarda da artış gözlenmektedir. Doğan ve Şahin (2008)’e göre kendi
kendine liderlik yaklaşımı personeli güçlendirmenin özünü oluşturmaktadır. Bu
yaklaşımı benimseyerek uygulayan örgütlerde güven olgusu ön plana çıkmaktadır.
Böylelikle çalışanlar kendi kendilerini yönetme ve liderlik etmede becerilerini
geliştirmektedirler. Kendi kendine liderlik yalnızca kişisel iş başarımını
olumlu yönde etkilemekle kalmamakta iş birliği gerektirdiğinden takımın veya
grubun başarısında da rol oynamaktadır.
KENDİ KENDİNE LİDERLİK VE
DEĞERLER
Kendi kendine
liderlik modelinin diğer bazı modellerle ilişkili olduğu da görülmektedir.
Süper liderlik ve dağıtılmış liderlik bunlar arasında yer almaktadır. Klasik
lider tipleme ve teorilerinden daha yenilikçi lider yaklaşımlarına
geçildiğinde, liderliğin bireylere dağıtıldığı, özerk hale getirildiği ve
bireylere öz liderliğin öğretildiği yapılara doğru ilerlemenin olduğu
gözlemlenmektedir.
Örgüt, lider ve
birey açısından bakıldığında hedef ve amaçlar bakımından değer kavramının da
yönlendirici bir unsur olduğu dikkat çekmektedir. Davis’e
(2011) göre değerler pek çok amaca hizmet etmektedir. Bunlar, “Karar ve
eylemlerimize rehber olan bir ahlaki kılavuz olarak”, “Kaos ve gelişme
esnasında istikrarı sağlayan bir dayanak olarak”, “İnsanları birbirine çeken
bir mıknatıs olarak”, “Özellikle zor zamanlarda üyeleri birbirine bağlayan bir
tutkal olarak”, “Takıma ait bir kimlik olarak ve “Birey ve takım performansını
değerlendiren bir ölçü aracı olarak” hizmet edebilmektedir (Baloğlu, 2012).
Adrev
ve Kazan (2013:251) da “Örgütlerde öz liderlik desteklenirse, bireyler daha
işbirlikçi olabilmektedir ve bireylerin örgüte bağlılıkları
artırılabilmektedir. Ayrıca, örgütte öz liderliğin desteklemesi, öğrenen
organizasyonları geliştirmek için oldukça önemli bir unsur olmaktadır” (Kör,
2015) demektedirler.
SONUÇ
Liderlikte
yeni bakış açılarının geliştiği günümüzde insan odaklı yönetimin öne çıktığı
görülmektedir. Modern yaklaşımlarla birlikte ortaya çıkan kendi kendine
liderlik olgusu da odağına insanı alan bir lider teoremidir. Gelişmenin
bireyden başladığı göz önüne alındığında kendi kendine liderliğin örgütlerin
başarısında büyük rol oynayacağı açıktır. Bu yaklaşımda; bireyleri daha
entelektüel, gözlem yapabilen, kendini motive edebilen, kendini yöneten,
kendini kontrol edebilen ve başarıya götüren bir yaklaşım tarzı olduğu
konusunda genel bir görüş birliği bulunmaktadır.
Yaratıcılık,
yenilikçilik, öz güven, koşullara uyum, iş birliği ve sorumluluk alma
konularında örgütlerin çalışanlarını desteklemesi ve kendi kendine liderliğe
önem vermeleri; başarı, verimlilik ve performans artışında etkili olacaktır.
KAYNAKLAR
ATİK Servet, KONAN Necdet (2015), Kendi Kendine (Öz) Liderlik Ölçeğinin Eğitim Örgütleri İçin Türkçeye Uyarlanması, Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması, e-International Journal of Educational Research, Volume: 6 Issue: 3, pp 101-115.
AY Gamze (2017), Yönetici Ve Yönetici Asistanlarının Öz Liderlik Düzeylerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 10 Sayı: 52
BALOĞLU Nuri (2012), Değerler Temelli Liderlik ile Dağıtımcı Liderlik Arasındaki İlişkiler: Okul Müdürünün Davranışını Değerlendirmeye Dönük Nedensel Bir Araştırma, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, Sayı:2, İstanbul.
DOĞAN Selen, ŞAHİN Faruk (2008), Bireysel Performansı Ve Verimliliği Artırmada Kendi Kendine Liderlik Yaklaşımının Önemi, “İş,Güç” Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi Cilt:10 Sayı:1.
KAYRAL İbrahim Halil (2016), Dağıtımcı Liderlik, Karmaşık Sistemlerde Liderlik Ve Öz Liderlik Teorileri Kapsamında Makrodan Mikroya Liderlik, İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi
Cilt 4, Sayı 1, 12-22.
KÖR Burcu (2015), Öz Liderlik, Örgütlerin Girişimcilik Yönelimi Ve Çalışanların Yenilikçi İş Davranışları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Bir Araştırma, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İşletme Yönetimi Ve Organizasyon Bilim Dalı, İstanbul.
ÖZSOY İhsan (2012), Örgüt İklimi, Öz Liderlik Ve İş Tatmininin Ar-Ge Performansına Etkisi: Savunma Sanayiinde Bir Araştırma, Doktora Tezi, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Savunma Yönetimi Ana Bilim Dalı, Ankara.
SIĞRI Ünsal, TABAK Akif, TÜRKÖZ Tolga (2013), Öz Liderlik Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması Çalışması, Bilig Dergisi, Sayı 67: 213-246.
TÜRKÖZ Tolga (2010), Çalışanların Öz Liderlik Algısının İzlenim Yönetimi Taktiklerini Kullanımlarına Olan Etkileri: Savunma Sanayinde Uygulamalı Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Savunma Yönetimi Ana Bilim Dalı, Ankara.
UĞURLUOĞLU Özgür (2010), Kendi Kendine Liderlik Stratejileri Üzerine Bir Araştırma, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 1, Erzurum.
AY Gamze (2017), Yönetici Ve Yönetici Asistanlarının Öz Liderlik Düzeylerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 10 Sayı: 52
BALOĞLU Nuri (2012), Değerler Temelli Liderlik ile Dağıtımcı Liderlik Arasındaki İlişkiler: Okul Müdürünün Davranışını Değerlendirmeye Dönük Nedensel Bir Araştırma, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, Sayı:2, İstanbul.
DOĞAN Selen, ŞAHİN Faruk (2008), Bireysel Performansı Ve Verimliliği Artırmada Kendi Kendine Liderlik Yaklaşımının Önemi, “İş,Güç” Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi Cilt:10 Sayı:1.
KAYRAL İbrahim Halil (2016), Dağıtımcı Liderlik, Karmaşık Sistemlerde Liderlik Ve Öz Liderlik Teorileri Kapsamında Makrodan Mikroya Liderlik, İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi
Cilt 4, Sayı 1, 12-22.
KÖR Burcu (2015), Öz Liderlik, Örgütlerin Girişimcilik Yönelimi Ve Çalışanların Yenilikçi İş Davranışları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Bir Araştırma, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İşletme Yönetimi Ve Organizasyon Bilim Dalı, İstanbul.
ÖZSOY İhsan (2012), Örgüt İklimi, Öz Liderlik Ve İş Tatmininin Ar-Ge Performansına Etkisi: Savunma Sanayiinde Bir Araştırma, Doktora Tezi, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Savunma Yönetimi Ana Bilim Dalı, Ankara.
SIĞRI Ünsal, TABAK Akif, TÜRKÖZ Tolga (2013), Öz Liderlik Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması Çalışması, Bilig Dergisi, Sayı 67: 213-246.
TÜRKÖZ Tolga (2010), Çalışanların Öz Liderlik Algısının İzlenim Yönetimi Taktiklerini Kullanımlarına Olan Etkileri: Savunma Sanayinde Uygulamalı Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Savunma Yönetimi Ana Bilim Dalı, Ankara.
UĞURLUOĞLU Özgür (2010), Kendi Kendine Liderlik Stratejileri Üzerine Bir Araştırma, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 1, Erzurum.
Yorumlar
Yorum Gönder