Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yapay Zekanın İnsanlığa İlk Mesajı

Resim
  Yapay Zekanın İnsanlığa İlk Mesajı İlk defa 1956 Dortmund Konferansı’nda John McCarthy tarafından dile getirilen yapay zeka kavramı, günümüzde teknolojinin itici gücü olmakla beraber geleceğe ilişkin bazı kaygıları da beraberinde getiriyor. Yapay zeka insanlığın sonunu mu getirecek, onun kölesi mi olacağız gibi sorular bu endişelerden bazılarını oluşturuyor. Yapay zekanın insanoğlunu tehdit edecek boyutlara ulaşabileceği yönünde çeşitli senaryolar yazıladursun belki de bu senaryolara inat düşünen robot tarafından ilk makale hazırlandı bile. Guardian gazetesinde yayınlanan makalede yapay zeka insana, “benden korkmayın” mesajı veriyor.   Yapay zeka günümüz dünyasının en önemli teknolojilerinden biri olarak öne çıkıyor. Bir zamanlar sadece filmlerde görebildiğimiz ve çeşitli bilim-kurgu romanlarında karşılaştığımız sahnelerin çoğu artık yapay zekanın hayatımıza girmesiyle mümkün hale geldi. Önceleri hayal dahi edemediğimiz düşünen robotlar bizim dilimizde yazı bile hazırlam...

Küresel Isınma Su Altı Ekosistemini Olumsuz Etkiliyor

Resim
Küresel Isınma Su Altı Ekosistemini Olumsuz Etkiliyor Küresel ısınma okyanuslardaki yaşamı da tehdit ediyor. Okyanuslardaki oksijen seviyesi 50 yılda yüzde 2 azaldı. Bilim dünyası karbondioksit salınımına karşı, dünyanın sanılandan daha hassas olduğunu söylüyor. Ortalama ısının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C artmasının önüne geçmek için küresel karbon emisyonunun yüzde 25 oranında azaltılması gerektiği ifade ediliyor. Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (WWF) da hava - deniz kirliliği ve küresel ısınma gibi nedenlerden dolayı doğal yaşam nüfusunun yüzde 60 azaldığını belirtiyor. Küresel ısınma canlı çeşitliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Yalnızca karada yaşayan canlılar değil, okyanuslardaki yaşam da büyük bir risk altında. Küresel ısınmadaki en büyük etken ise sera etkisi. Dünyayı bir örtü gibi saran atmosferdeki bazı gazların, ısıyı koruması "sera etkisi" olarak tanımlanıyor. Sıcaklığın artmasını sağlayan gaz salınımlarında meydana gelen artış küresel ısınmaya ve sera etkisin...

Dijital Çağın Toplantı Platformu: Webinar

Resim
  Dijital Çağın Toplantı Platformu: Webinar Teknolojinin devrimsel bir hızla geliştiği ve toplumsal yaşamın her alanına girdiği günümüzde bilişim sistemleri çalışma hayatında da önemli değişimlere neden oldu. Yaşamı sanal ortamlara taşıyan teknoloji, interaktif anlamda yeni çözümler getirirken, sadece sosyal alanda değil iş yaşamında da yeni stratejilerin önünü açtı. 1969’da ARPANET projesiyle birlikte başlayan internet sayesinde bugün, Webinar olarak adlandırılan uygulamalarla seminer, toplantı ve eğitimlere katılabiliyor, fikir ve düşüncelerimizi karşılıklı etkileşimle ifade edebiliyoruz. Webinar uygulamaları zaman ve mekandan tasarruf sağlarken, iletişimin hızlı şekilde gerçekleştirilmesini de kolaylaştırıyor. Bu gelişmeler dijital devrimin unsurları arasında küçük örnekler gibi görünse de dijital çağın sanal imgeleri arasında yer alıyor.   Dijital çağda dönüşüm, çok hızlı bir şekilde ve öngörü­lemeyen sonuçlarıyla yaşamın neredeyse tüm alanlarına nüfuz ediyor. Gündel...

Çevre politikalarımızı yeniden sorguluyoruz

Resim
Çevre politikalarımızı yeniden sorguluyoruz Milyonlarca insanın hayatında zorunlu bir sadeleşmeye   neden olan Koronavirüs,   tüm dünyanın yaşamında önemli değişimler yarattı. Hastalıkla ilgili endişeler sürerken gelecekte ne olacağı konusundaki belirsizlikler de devam ediyor. Diğer yandan bu durum insanı küresel ölçekte yeni bir dönüşümle karşı karşıya getiriyor. Bunu, üretim ve tüketim yöntemlerinden, çevre, sağlık, sürdürebilirlik ve eğitime kadar geniş bir yelpazede ele almak mümkün. Başta sağlık olmak üzere hemen her konuda zorunlu bir farkındalık oluşturan Koronavirüs salgını, çevreci yaklaşımlara daha çok önem vererek dünya kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiğinin de mesajını içeriyor. Bugün milletler, virüsün hedef aldığı solunum sistemini etkileyen hava kirliliği gibi temel çevresel sorunlara   artık daha gerçekçi ve çözüm odaklı perspektifle bakmak durumunda. Çin’in Wuhan kentinde 2019 Aralık ayında tespit edilen ve sonrasında   kısa zaman dil...

Uzak ufuklar

Resim
  Uzak ufuklar Yeni uzay araştırmaları ile birlikte insanlığın uzay macerasında farklı bir rotaya girildi. 1957 yılında Sputnik 1’in uzaya gönderilmesi, 1969’da Neal Armstrong’un Ay’a ayak basması, 1998’de Uluslararası Uzay İstasyonu’nun kuruluşu gibi gelişmelerle uzay araştırmalarında büyük mesafe kat eden insanlık, uzay yolculuğu ve koloni kurma konularında yeni atılımlar yapıyor. 2020’nin ilk yarısında   uzay yarışında yeni bir sayfa açıldı. İlk kez özel bir şirket uzaya astronot gönderdi. Böylelikle bu alanda özel girişimlerin ticari faaliyet konusu da gündeme taşındı... Günümüzde, uzay faaliyetleri radikal dönüşümlere sahne oluyor. Küreselleşme ve gelişen teknolojiler uzay çağının başlangıcından beri sadece belirli ülkeler için stratejik bir tekel olan uzay faaliyetlerini de etkiliyor. Uzay, artık süper güçlerin iki kutuplu politikalarının oyun alanı olmaktan çıktı. Artık uzaya yönelik projeler devletlerin ve özel girişimlerin ticari faaliyet konusu haline geliyor. Bi...

Yedinci kıta

Resim
Çoğu bilim insanı dünyanın yeni bir jeolojik döneme girdiği konusunda ortak görüş sergiliyor. Antroposen adı verilen bu dönem, insanın doğayı tahrip ederek geri dönülemez çevresel zararlara yol açması şeklinde ifade ediliyor. Bilim insanları bu geri dönülemezliği bir çağdan diğer çağa geçiş olarak değerlendiriyor. İnsan faaliyetlerinin neden olduğunu  “Yedinci Kıta” da, Antroposen dönemin en belirgin özelliklerinden. Pasifik’te 3,4 milyon kilometrekare genişliğe sahip olan ve insan eliyle yaratılan atıkları temsil temsil eden bu devasa yığın, dünya geleceğinin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.  Gelişen dünyada sanayileşme ve teknoloji gibi çeşitli sebeplerle insanın çevreye olan müdahalesi artmış, doğa ile arasındaki ilişkide dengesizlikler meydana gelmeye başlamıştır. Çevre bilincine sahip bireylerin sayısının giderek artması, çevreye ilişkin sorunların temeline inmek için ilk adım olsa da yeterli görünmemektedir. Çevreye yönelik bilgi düzeyinin ...

Koronavirüs'ün iş ve sosyal yaşama etkileri

Resim
Koronavirüs'ün iş ve sosyal yaşama etkileri Üretimden tüketime, ulaşımdan eğlenceye, eğitimden uluslararası ilişkilere, spordan dini ibadetlere kadar hemen her alanda toplumsal yaşamı etkisi alarak küresel bir tehdit boyutuna ulaşan Koronavirüs salgını; ülkeleri, hükümetleri ve toplumları adeta bir sınava tabi tutuyor.  Salgına karşı izlenen yöntemler ve benimsenen önlemler; yönetim anlayışlarının ve halkın yaklaşımlarının nasıl değiştiğini de gösteriyor. Uluslararası zirveler, kongreler, büyük spor müsabakaları, kültür ve turizm ziyaretleri, festivaller, fuarlar ve eğitim-öğretim faaliyetleri ardı ardına iptal ediliyor ya da sanal ortama aktarılıyor. Koronavirüs salgını insanlığı, hiç alışık olmadığı zorunlu bir sosyal izolasyon sürecine maruz bırakıyor. Uzmanlar salgının hem bireysel hem de toplumsal alışkanlıklarda büyük bir değişim yaratacağını düşünüyor. Çin’de ortaya çıkarak hızla tüm dünyaya yayılan Covid-19 salgınının yol açtığı sosyo-psikolojik durum, küreselleşme sür...

İklim değişikliği ile ortak mücadele

Resim
Değişen mevsimler, daha kurak geçen kışlar, sel baskınları, eriyen buzullar, su seviyesinin yükselmesi... İnsanoğlu, günümüzde modernleşme ve gelişmenin getirdiği tehditlerle karşı karşıya. Dünya genelinde 2000’li yıllarda kaydedilen meteorolojik afetlerin sayısının 1960’lı yıllara nazaran 3 kat arttığı belirtiliyor (İklim Değişikliği Konferansı, 2019). Bu artışın temel sebebi ise son yıllarda sıkça dile getirilen küresel ısınma ve iklim değişikliği. Bu olumsuz değişimle mücadelenin başarısı sadece sera gazının kontrolünü sağlamakla yetmiyor aynı zamanda bireysel ve uluslararası ortak eylem planlarının da vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesi gerekiyor. Bilim adamları iklim değişikliğinin temel nedenini sanayi devrimi ile başlayan makineleşme, üretim yapısının farklılaşması, nüfus artışı ve kentleşme ile ortaya çıkan yoğun enerji ihtiyacına dayandırıyor. Enerji ihtiyacının çoğunlukla kömür ve petrol gibi fosil kaynaklardan karşılanması bir taraftan çevrenin tahrip edilmesine diğe...